“Tâ ilk günden takvâ üzere kurulan mescit, elbette içinde namaza durmana daha uygundur. Orada temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah da temizlenenleri sever.” (Tevbe sûresi, âyet: 107)
“Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı takva sahibi olursanız, O size iyiyi kötüden ayırt edecek
bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.” (Enfâl sûresi, âyet: 29)
Allah Resûlü’nün hicret yolculuğunda ilk durağı olan ve Medine’ye yaklaşık 5 km. mesafedeki Kuba da, Hz. Peygamber ve sahabenin hatıraları ile doludur. Hz. Peygamber, Kuba’da on dört gün kalmış ve bir mescit yaparak orada namaz kıldırmıştı. Medine’ye yerleştikten sonra da cumartesi günleri Kuba Mescidi’ni ziyaret eder ve burada namaz kıldırırdı. “Tâ ilk günden takvâ üzere kurulan mescit, elbette içinde namaza durmana daha uygundur. Orada temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah da temizlenenleri sever.” (Tevbe sûresi, âyet: 107) âyetinde sözü edilen mescidin Kuba mescidi olduğu ifade edilmektedir.
Kuba’yı ziyaret ederken kutsal yolculuğumuzdan takva azığını almış olarak dönüp dönmeyeceğimizin muhasebesini yapmalıyız.
Kur’ân’da takvanın üç aşamasına işaret edilmiştir. (Elmalılı, I/169) İlk aşama, ebedî azaptan kurtuluşu sağlayacak olan şirkten kurtularak iman etmektir. İman eden kişi, takva sınırları içine girmiş olmakta, kendisini korumaya alacak dairenin içine girmiş olmaktadır. İkinci aşama, büyük günahlardan sakınma, küçük günahlarda ısrar etmeme ve farzları yerine getirme aşamasıdır. Üçüncü aşama ise, kalbini, Hakk’tan alıkoyacak ve Hakk’ın dışında bir şeyle meşgul edecek her şeyden uzaklaşma ve bütün varlığıyla Allah’a yönelip bu çekim alanında yörüngeye yerleşmektir. İşte bu aşama, ‘Ey iman edenler! Allah’a karşı nasıl takva sahibi olmak gerekiyorsa öyle takva sahibi olun...’ (Âl-i İmran sûresi, âyet: 102) mealindeki ayeti kerimede işaret edilen takva aşamasıdır. Bu mertebe o kadar geniş ve o kadar derindir ki bu aşamaya ulaşanlar, derecelerine göre tabaka tabaka olurlar.