Hayat; amacı sınama olan bir yolculuktur. Cennet ya da cehennem ile neticelenecek olan bu yolculukta, iman eden insanların temel sorumluluğu ise ibadettir. İbadet en geniş anlamıyla; müminin, bütün hayatını Allah’ın arzu ettiği şekilde düzenlemesidir. Dar anlamı ile ise namaz, oruç, zekât, cihat, hac ve kurban gibi çeşitli farzlarla Allah’a yöneliştir. Her bir ibadetin kendine has özellikleri, uygulama esasları ve tabi hikmetleri bulunur. Bütün bunların bilinmesi, ibadetin kulluk şuuru ile yapılması ve ondan elde edilecek maddi ve manevi kazanımların yakalanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle çoğu insan için ömürde sadece bir defa yaşanılabilecek bir tecrübe olarak hac ibadeti; yolculuk öncesi, yolculuk esnasında ve yolculuk sonrasında bir bilgi ve şuur seferberliği haline dönüştürülmelidir. Haccın yolcular için; tarihi, ahlaki ve kültürel boyutlarıyla ele alındığı bir eğitim süreci haline getirilmesi bir zorunluluktur.  

Aynı anda ve aynı mekânlarda milyonlarca insanla birlikte hareket etmek durumunda olan ve hayatında ilk defa buralara gelen hac yolcularının hangi görevi, ne zaman, nerede ve nasıl yapacaklarını öğrenmelerini sağlamak da Başkanlık olarak bizim görevimizdir. Hacı adaylarımızın eğitim düzeyleri, sosyo-ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda bunu başarmanın pek de kolay olmadığı anlaşılacaktır. Ancak yolcuların gerekli bilgi ve beceri donanımına sahip olmadan, bu görevleri gereği gibi yerine getirmeleri de mümkün değildir. Üstelik hac ibadetini hakkıyla yaparak onu hayatında bir dönüm noktasına dönüştürmesi gereken Müslüman bireyin, bu ibadetle kazandıklarını devam ettirebilmesi için İslâm’ın inanç, ibadet ve ahlak öğretisine ilişkin yeterli bilgiyle donanarak iyi bir bilince kavuşması gerekmektedir. Bunun temelinin de hac yolculuğunda atılması gerekmektedir. Onun için Başkanlık, vatandaşlarımızın hac ibadetini sahih biçimde yerine getirmeleri için önlemler almakla birlikte, hac ibadetini onları İslâm hakkında aydınlatmanın vesilesi olarak görüp değerlendirmek ve haccı bir eğitim seferberliğine dönüştürmek durumundadır.

Hacı adaylarımıza yönelik planlı, programlı, disiplin ve bütünlük içinde bir eğitim faaliyeti yürütülmesi gerekmektedir. Ayrıca bu eğitim faaliyetleri sayesinde hacı adaylarımıza haccın ibadet ve hikmet boyutu yanında organizasyonu oluşturan hac takvimi, kafile düzeni, yurt içi ve yurt dışındaki hizmetleri kapsayan ulaşım, iskân, sağlık ve ayniyat hizmetleri ve İslâm’ın inanç, ibadet ve ahlak öğretisi hakkında yazılı ve görsel ortamda detaylı bilgiler verilebilecektir. Böylece yolcuların daha birikimli ve donanımlı bir şekilde hac ibadetine hazırlanmaları, sahih bir hac ifa etmeleri ve İslâmî bilinç düzeyleri yükselmiş olarak, haccı hayatlarında bir milada dönüştürerek yurda dönmeleri sağlanmış olacaktır.

Elinizdeki bu program, arzu edilen nitelikte uygulanması durumunda hac organizasyonumuza olabildiğince bir canlılık ve kalite kazandıracaktır. Bu çalışmanın hedefine ulaşması için il ve ilçe müftülüklerimize, yurt dışı Din Hizmetleri Müşavirlik/Ataşeliklerimize, Hac Hazırlık Kursları öğreticilerine, hac öncesi, yolculuk esnasında ve hac dönüşü kendilerine emanet edilen yolculara birer mürşit olacak olan kafile başkanları, din görevlileri ve kadın irşat görevlilerine önemli görevler düşmektedir.  

Aşağıda kısa başlık ve içerikleri ile vediğimiz konular, il ve ilçe müftülüklerimiz tarafından düzenlenecek "hac hazırlık kurslarında" detaylı bir şekilde işlenecektir.

 

 İBADET
Kulun Allah’a karşı sevgi, saygı ve bağlılığını gösteren duygu, düşünce ve davranış biçimlerine ibadet denir.
Geniş anlamda Mü’minin bütün hayatını Allah’ın arzu ettiği şekilde tanzim etmesidir.İnsanın yaratılış  gayesi ibadettir. İnsan ibadet ile beraber Allah katında değer kazanır.
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
“Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.’’ (Hicr,99)
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنْسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
‘’Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.’’ (Zariyat-56)
İbadeti adetten ayıran niyettir. Yaptığımız ibadetleri değerli kılan ve anlamlandıran niyettir. Kulluğumuzun derecesini eylemlerimizin mükemmelliği değil, niyetlerimizdeki samimiyet belirler.
قُلْ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ey Muhammed! De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir." ﴾ Enam,162﴿
İbadetlerde Niyet
إنَّمَا اﻻعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى
“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41)
İbadetlerde İhlas ve Samimiyet
  وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ
‘‘Halbuki onlara, ancak dini Allah'a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.’’ (Beyyine, 5)
Hac İbadeti
“İmkanı olan her Müslüman'ın, belli bir zaman içinde, belli mekanları ziyaret ederek, belli bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadettir.”
وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ الله غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ
Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır.) (Ali İmran, 97)
  بُنِىَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ ، وَالْحَجِّ ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
‘‘İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac ve Ramazan orucu’’ (Buhârî, Îmân,1)
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde de şöyle buyurmaktadır.
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إنَّ اللَّه قَدْ فَرضَ عَلَيْكُمُ الحَجَّ فحُجُّوا
‘Ey Müslümanlar! Allah size haccı farz kıldı, haccedin!’ (Müslim, Hac, 412)
Hac İç İçe Geçmiş Beş Yolculuktur
Tevhidin tarihine yolculuk, Kalbe Yolculuk, Ahirete Yolculuk, Beytin Rabbine Yolculuk, Kardeşlerimize Yolculuk
Mebrur Haccın İfasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Amellerimize zarar verecek hal ve hareketlerde bulunmamalıyız.
الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَاتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَجِدَالَ فِي الْحَجِّ
“Hac, bilinen aylardadır. Her kim o aylarda hacca başlayıp kendisine farz ederse; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur.” (Bakara , 2/197)
مَنْ حَجَّ هَذَا الْبَيْتَ ، فَلَمْ يَرْفُثْ ، وَلَمْ يَفْسُقْ ، رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ
Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan ve Allaha karşı gelmekten uzak durursa annesinden doğduğu gün ki haline döner. (Buhari, Hac, 4)
Amellerimize zarar verecek hal ve hareketlerde bulunmamalıyız.
الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَاتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَجِدَالَ فِي الْحَجِّ
“Hac, bilinen aylardadır. Her kim o aylarda hacca başlayıp kendisine farz ederse; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur.” (Bakara , 2/197)
مَنْ حَجَّ هَذَا الْبَيْتَ ، فَلَمْ يَرْفُثْ ، وَلَمْ يَفْسُقْ ، رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ
Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan ve Allaha karşı gelmekten uzak durursa annesinden doğduğu gün ki haline döner. (Buhari, Hac, 4)
İbadete yoğunlaşıp malayani şeylerden uzak kalmalıyız.
مِنْ حُسْنِ اِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ
Malayani şeyleri terk etmesi kişinin İslamının güzelliğindendir”  (Muvatta, Hüsn-ü Huluk 3.)
Dua, sabır ve namazla yardım istemeliyiz.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
Ey İman edenler, sabır ve namaz ile yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara 153)
الدُّعاءُ هوَ العبادةُ       Dua, ibadetin kendisidir. (Tirmizi, 2969)
Allaha ve Resulüne misafir olduğumuzu unutmamalıyız.
Biz aciz kullar bile bir misafiri ikramsız geri çevirmezken; Rahman ve Rahim olan Allah, kullarını hiç boş çevirir mi?
الْحُجَّاجُ وَالْعُمَّارُ وَفْدُ اللَّهِ إِنْ دَعَوْهُ أَجَابَهُمْ وَإِنِ اسْتَغْفَرُوهُ غَفَرَ لَهُم
‘‘Haccedenler ve umre yapanlar Allah'ın elçileri, misafirleridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O'ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.’’
(İbn Mâce, Menasik, 5. No: 2892. II, 966.)
Kul haklarına riayet etmeliyiz.
المفلسُ من أمَّتي من يأتي يومَ القيامةِ بصلاتِهِ وصيامِهِ وزَكاتِهِ ، ويأتي قد شتمَ هذا ، وقذفَ هذا ، وأَكلَ مالَ هذا ، وسفَكَ دمَ هذا ، وضربَ هذا ، فيقعدُ فيقتَصُّ هذا من حسناتِهِ ، وَهذا من حسناتِهِ ، فإن فنِيَت حسناتُهُ قبلَ أن يُقتصَّ ما عليْهِ منَ الخطايا أُخِذَ من خطاياهم فطُرِحَ عليْهِ ، ثمَّ طُرِحَ في النَّارِ
Ümmetimden müflis olan o kimsedir ki: Kıyamet günü namazı, orucu ve zekatı olduğu halde gelir. Ancak birine küfretmiş, diğerinin kanını dökmüş, bir diğerinin de malını yemiştir. Hasenatı, buna, öbürüne, diğerine dağıtılır. Üzerindeki borçlar bitmeden hasenatı tükenmişse öbürlerinin günahlarından alınır, üzerine yüklenir ve böylece ateşe atılır.  (Tirmizi, 2418)
Haccın Kazanımları
Sabır, İsar, Takva, Teslimiyet, Ümmet bilinci, Disiplin, Günahlardan arındırma, Eğitim, Cömertlik, Çevre bilinci, İbadet Alışkanlığı

 (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan İbadet Bilinci ve Hac İbadeti sunumundan  faydalanılarak hazırlanmıştır.)

Hac“İmkanı olan her Müslüman'ın, belirli bir zaman içinde, belirli mekanları ziyaret ederek, bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadettir.”
Hac: Dilleri, kültürleri, renkleri, ırkları, ülkeleri farklı ancak hedefleri, duyguları ve gayeleri aynı milyonlarca Müslümanın ilahi aşk içerisinde bir araya gelmesi ve birlikte Allah’a yönelmesidir.
Hac Yolculuğu
Hayatımızın en anlamlı yolculuğudur.
Bu yolculuk; rahmet, uhuvvet, muhabbet, tefekkür, ibret, hikmet, dua ve yakarışlarla yüklüdür.
Hac yolculuğu uzun ve kendine özgü zorlukları olan bir yolculuktur.
SAĞLIKLA İLGİLİ HAZIRLIKLAR
Hac yolculuğuna çıkmadan önce bir sağlık kuruluşunda sağlık kontrolleri yaptırılmalıdır.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için ilgili sağlık kuruluşunda Menenjit Aşısı yaptırıp, verilecek olan aşı kartını yanınızda bulundurunuz.
Sürekli kullandığınız ilaçlarınızı ve varsa raporlarınızı mutlaka yanınıza alınız.
Ağrı kesici - Pişik kremi 
gibi ilaçları yanınıza almanızda fayda vardır.
VALİZ HAZIRLIĞI
Kaybolma ve karışma riskine karşı; valizlere adı, soyadı, ilimizi, kafile ve irtibat bilgilerini yazalım.
Yeterli miktarda, pamuklu, açık renkli, bol ve rahat olan giysiler,
Yeterince atlet, iç çamaşırı, pamuklu çorap,
 Sandalet, rahat ayakkabı, kemer vb.
Tırnak makası, makas, iğne vb. kesici ve delici aletleri büyük valizinizin üst kısmına koyunuz.
Kesinlikle el çantasına koymayınız.
EL ÇANTASINA KONULACAKLAR
Valizler uçağın bagajına konulacağından havaalanında pasaport (iç hatlar için nüfus cüzdanı) hac kimlik kartı, aşı kartı ve yurt dışı çıkış harç dekontunu kesinlikle valize değil el çantanıza koyarak yanınıza alınız.
Hac ibadeti süresince el çantanızda, seccade, havlu, peçete, güneş gözlüğü, şemsiye ve terlik poşeti bulundurmanız faydalı olacaktır.
Türkiye’den gidişi Cidde’ye olan yolcular ihram, terlik ve kemerini el çantasına almalıdır.
Türkiye’den gidişi direk Medine olanlar havaalanında ihrama girmeyecekleri için bu eşyalarını büyük valize koyabilirler.
ULUSLARARASI UÇUŞ STANDARTLARI GEREĞİ UÇAĞA BELİRTİLEN YÜKTEN FAZLA EŞYA ALINMAMAKTADIR.
Valiz: 30 kg. Zemzem 5 Lt. El Çantası 8 kg.’dan fazla olmamalıdır.
BEDENİ HAZIRLIK
Dengeli beslenilmeli, yürüyüş yapılmalı.. (Tavaf, say gibi Hac menasikini yaparken zorlanmamak için)
Beden temizliğine dikkat edilmeli…
Uzunca bir yolculuğa çıkılacağından dolayı akraba, eş, dost ziyaretlerini bir gün önceden tamamlayıp yolculuğa zinde bir şekilde başlayınız. Yolculuktan önce son gün ve geceyi istirahat ile geçiriniz.
Yeme/içme ve uyku saatlerini belirleyelim!
Strese girmeyelim!
YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI
Yurtdışı çıkış harcı ödendikten sonra mutlaka yanınıza almanız gerekir.  
Hac Emanet Hesabı
Suudi Arabistan’ın para birimi Suudi Arabistan Riyali’dir.
Ülkemizde ve Suudi Arabistan’da Riyal temin edilebilir.
Güvenlik açısından üzerinizde yüklü miktarda para taşımayınız. Başkanlığımızın Hac Emanet Hesabına ülkemizde para yatırarak Suudi Arabistan’da da dilediğiniz miktarda çekebilirsiniz.
Serin Hava ve Klimaya Karşı Tedbir
Medine’de sabah ve akşam vakitleri serin olabilir, klimalı ortamlar rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bu nedenle ince bir hırka veya mont alınız.
YOLCULUĞA ÇIKMADAN ÖNCE MANEVİ HAZIRLIK
Nefis Muhasebesi
Hac ibadeti, kişinin manevî dünyasını geliştirmesi ve yenilemesi için önemli bir fırsattır. 
Hayatımızdaki yanlışları anlamak, kendimizi kontrol etmek, nefis muhasebesi yapmak zorundayız.
Kendimizi yenilemek, eksikliklerimizi gidermek, iyi bir insan ve iyi bir Müslüman olabilmek için bir dönüm noktasıdır.
Hac yolculuğuna çıkmadan önceki zaman dilimi okuma, düşünme, bilgilenme ve bilinçlenme dönemi olmalıdır.
Tövbe – İstiğfar
  كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tövbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30
Hac yolculuğuna çıkmadan önce işlediğimiz günahlar için samimi bir tövbe-istiğfar yapalım. 
Mübarek beldelere, kötü alışkanlıklarımızı terk ederek gidelim.
Kalben ve Zihnen Hazır Olma
Çıkacak olduğumuz hac yolculuğuna kalben ve zihnen hazır olunmalıdır. Kalbi ve zihni meşgul edecek duygu ve düşüncelerden, bize hakkı geçenlerle helalleşmeli ve küskün olduklarımız kişilerle barışarak gönül rahatlığı ile yolculuğa çıkmalıyız.
Bu ruh haliyle hac yolculuğuna çıkacak kişi; 
Hiç kimseye haksızlık yapmayacağına, 
Kul hakkı yemeyeceğine, 
Kendisine emanet edilmiş olan diğer mahlûkat ile ilişkilerini Allah’ın koyduğu sınırlar içerisinde sürdüreceğine, 
Tabiatı ve sosyal çevreyi tahrip etmeyeceğine, 
Yeryüzünü imar edeceğine ve orada bozgunculuk yapmayacağına,
Allah elçisinin çizdiği yoldan sapmayacağına, 
Yoldan sapmış insanları kılavuz edinmeyeceğine, 
İslâm’ın ortaya koyduğu güzellikleri insanlara ulaştırmak için çalışacağına, 
Haksızlıklara arka çıkmayacağına, 
Allah’ın çizdiği sınırları koruyacağına ve onları ihlal etmeyeceğine, 
İyi bir insan ve iyi bir Müslüman olacağına söz vermelidir.
Bilgilerimizi Güncelleyelim
Namaz, cemaatle namaz, cuma namazı, seferilik ve cenaze namazı hakkında bilgi edinelim. 
 Namaz kılarken  tilavet secdesinin yapılışını öğrenelim. (Özellikle Cuma günü sabah namazları)
Kur’an-ı Kerim okumasını bilmiyorsak, hac yolculuğuna çıkmadan önce il ve ilçe müftülüklerine veya en yakın cami görevlisine/Kuran Kursu öğreticisi ile iletişime geçerek öğrenelim!
Hz. Peygamber’in (sav) hayatı ve ahlakı hakkında bilgi sahibi olalım.
Salih Amel
Hac yolculuğuna çıkacağımız güne kadar;
Hatim okuyalım!
Yasin-Mülk-İhlas gibi fazileti bol surelerden okuyalım!
Allah’ı çokça zikredelim!
Dua edelim!
İhtiyaç sahiplerini gözetelim!
Salavat-ı Şerife okuyalım!
Ana-baba , akraba  ve yakınları ziyaret edelim!
Etrafımızdakilerle helalleşmeyi unutmayalım!
Hak sahiplerinin hakkını ödeyelim!
Hayır dua alalım!
Küs olduğumuz kişi kalmasın, mutlaka barışalım!
Alacak ve ödeneceklerin listesini hazırlayalım!    (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Hazırlık Kursları Çerçevesinde hazırlanan sunumlardan istifade edilerek hazırlanmıştır)

Hac ibadeti; hac yolculuğuna çıkan bir kişiye, İslam kardeşliğinin ve buna bağlı olarak kardeşlik hukuku ve ahlakının mahiyetini ve bunun insanı olgunlaştırıcı rolünü fark ettirerek, herkese kardeşçe davranmasını sağlar.
Dilimiz, rengimiz, ırkımız, cinsiyetimiz ve sosyal statümüz  farklı olsa da, aynı dinin fertleri olarak kardeş olduğumuzu ve aynı hedef doğrultusunda ibadet ettiğimizi unutmamalıyız.
Bu sebeple; aynı hedefin yolcuları olarak, bu kutsal yolculuğa çıkmadan önce yapılacak olan seminerlerde yol arkadaşlarımızla tanışmalı ve kaynaşmalıyız.
İnsanlar; akıl, kabiliyet, görgü ve kültür seviyeleri birbirinden farklı olarak yaratılmışlardır.
İnsanlar toplu halde yaşarlar, bu sebeple de bir arada yaşamanın bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmeli, bir müminde bulunması gereken vasıfları daima hatırında tutmalıdır.
BİR  ARADA YAŞAMANIN GEREKTİRDİĞİ SORUMLULUKLAR
Karşılıklı Sevgi ve Saygı
«Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!» (Müslim, îman 93-94.)
Hac yolculuğuna çıkan kişiler, Rahman’ın Misafirleri olduklarının bilinciyle hareket etmeli, kendisi dışındaki diğer kardeşlerine sevgiyle muamelede bulunmalı ve onların haklarına saygı göstermelidir.
Tavaf alanı, namaz ve ziyaret yerlerinde diğer ülke hacılarına da saygılı olmalı, onlara selam vermeli, musafaha yapmalı, ikramda bulunarak  gönül bağı kurmaya çalışmalıyız.
Başkalarını Kendine Tercih Etmek (Diğergamlık, Fedakarlık ve İsar)
وَيُؤْثِرُونَ عَلَى أَنفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌ 
«Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler.» (Haşr/9)
  لا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ
“Sizden biriniz kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olamaz.”
Hac ibadeti esnasında Tavafta, Hatîm’de, Mültezem’de, Ravza’da, Arafat’ta vb.  yerlerde imkanlar ölçüsünde diğer hacı adaylarına öncelik vermeli, onları incitmemeli, yeri geldiğinde onları kendimize tercih etmeli,
Havaalanlarında, Asansöre binerken,Yemek sırasında,Otobüse binerken,İntikallerde Odada lavabo kullanımı sırasında önce siz buyurun diyebilmeliyiz.
Hilm (Tebessüm Etmek, Yumuşak Huylu Olmak)
Hac yolculuğu boyunca karşılaştığımız kardeşlerimize daima güler yüzlü olmalı, tebessüm etmeli, gördüğümüzde selamlaşmalı, hal ve hatırını sormalı, gönüllerini hoşnut etmeye çalışmalıyız.
Ayıp ve Kusurları Görmezden Gelmek
المُسْلِمُ أخُو المُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ، وَمَنْ كَانَ في حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللّهُ في حَاجَتِهِ، وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِماً سَتَرَهُ اللّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
“Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ona zulmetmez; onu düşmana teslim etmez. Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'ın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamette onun bir sıkıntısını giderir. Kim de bir Müslüman'ın ayıbını örterse, Allah da kıyamette onun bir ayıbını örter.” 
Sabırlı Olmak
«Ve sabret. Muhakkak ki Allah, iyilik edenlerin ecrini zâyi etmez.» (Hud-115)
وَاصْبِرْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ
Temizliğe Özen Gösterelim
Odalarımızı ve ortak kullanım alanlarını (tuvalet, banyo) temiz tutalım.
Yemekhanelerimizi Temiz Tutalım.
Yemek Sırasını İhlal Etmeyelim. 
Yiyeceğimiz Kadar Yemek Alalım ve 
İsraftan Kaçınalım
Çevreyi temiz tutmalı, yerlere çöp atmamalıyız.
BEŞERİ MÜNASEBETLERDE ÖLÇÜLERİMİZ
Büyüklerimize saygı ve hürmette kusur etmemeli, küçüklerimize şefkat ve merhametle muamele etmeliyiz.
Selamlaşma
Diğer ülkelerden gelen Müslümanlarla selamlaşma, iletişim kurma ve kaynaşma yoluna gidelim.
Selamet ve Emniyet.
Aynı odada kaldığımız arkadaşlarımızın eşyalarını izinsiz kullanmamalı, karşılıklı güven içerisinde hareket etmeli, onur kırıcı ve suçlayıcı ifadelerden kaçınmalıyız.
Yardımlaşma
İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. (Maide-2)
Yaşlı, hasta, engelli ve yardıma muhtaçların yardımına koşmalıyız. Unutmamalıyız ki; başkalarına yardımcı olmanın kazandıracakları, nafile ibadetin kazandıracaklarından daha fazladır.
KAÇINILMASI GEREKEN DİĞER HUSUSLAR
İnsanın onur ve haysiyetine zarar veren, birlik ve kardeşliğimizi zedeleyen; yalancılık, gıybet, söz taşıma, alay etme, tecessüs, kavga etme, küfür, kötü söz, öfke ve bencillik gibi olumsuz davranışlardan hayatımız boyunca özellikle de Hac yolculuğunda kaçınmalıyız.
Zira bu tür davranışlar toplum düzenini bozar, müminler arasındaki sevgi, birlik ve beraberliği zedeler.

   (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Hazırlık Kursları Çerçevesinde hazırlanan sunumlardan istifade edilerek hazırlanmıştır)

Hac ibadetini detaylı bir şekilde anlatmadan önce haccın kaç çeşidi var kısaca değinmek gerekir. 

3    çeşit hac vardır:

İFRAT: Umresiz yapılan hac olup, kurban kesilmez. Niyet: Allah’ım, senin rızan için hac yapmak istiyorum, bunu bana kolaylaştır ve kabul eyle!
KIRAN: Hac mevsiminde, tek ihram ile hem Hac, hem de Umre ibadetini yapmaya denir. Kurban kesilir. Allahım, senin rızan için Hac ve umre yapmak istiyorum, bunu bana kolaylaştır ve kabul eyle!
TEMETTU: Hac mevsimi içinde umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra vakti gelince yeniden ihrama girip hac yapmaktan ibarettir. Kurban kesilir.
İfa ediliş şekline göre 3 çeşit hac olmasına karşın Türkiye’den giden hac yolcularının büyük çoğunluğu temettü haccı yapmaktadır. Bu sebeple burada biz haccın yapılışını anlatırken TEMETTÜ HACCINI esas alarak anlatacağız.
Temettü haccı, hac mevsimi içinde umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra vakti gelince yeniden ihrama girip hac yapmaktan ibarettir. 
UMRE
وَأَتِمُّواْ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّهِ 
“Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın … Bakara 2/196
Umre: Ziyaret etmek anlamına gelir. Dinimizde, ’Belirli bir zamana bağlı olmaksızın (temettu haccı için hac aylarında) ihrama girerek Kabe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen ibadettir.
UMRE İÇİN İHRAM
Niyet: Allah’ım senin rızan için Umre yapmak istiyorum.Onu bana kolaylaştır ve kabul eyle.
Telbiye: لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ
Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir mülk de senin... Senin hiçbir ortağın yoktur.
Hacı adayının bu telbiyeyi sürekli okuyarak devam etmesi sünnettir. Telbiye Kabe görülünce kesilir.
İHRAM NAMAZI
İhrama girmeden önce 2 rekat tavaf namazı kılmak sünnettir
1. rekâtta Kâfirun suresi. 
2. rekâtta Îhlas suresi okunur. Namazın sonunda dua edilir.
TAVAF
Tavaf: Dönmek ve dolaşmak anlamına gelen tavaf, Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak kabenin etrafında 7 defa dönmek demektir.  Kabeyi tavaf namaz gibidir. Bu dönüşlerin her birine şavt denir.
TAVAFIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI
Tavafa Niyet:  Allah’ım senin rızan için Umre tavafı yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabul eyle.
1.    Niyet
2.    Umre Tavafını İhrama Girdikten  Sonra Yapmak
3.    Kabenin Çevresinde Ve Mescidin İçinde Yapma
4.    En Az Dört Şavtını Yapmak
TAVAF NAMAZI
Tavaftan sonra kerahet vakti değilse Mescid-i haramın herhangi bir yerinde 2 rekat tavaf namazı kılmak Vaciptir.
Makam-ı İbrahim’e yakın bir yerde kılınması faziletli olsa da izdihama neden olmamak için mescidin içinde uygun bir yerde de kılınabilir
1. rekâtta Kâfirun suresi. 
2. rekâtta Îhlas suresi okunur. Namazın sonunda dua edilir.
Tavaf namazından sonra ZEMZEM içilir. Peygamber Efendimiz, Zemzem hakkında ‘ Zemzem suyu, ne için içilirse o yararı sağlar’, buyurmuştur. (Ahmed b.Hanbel, Müsned, III, 357)
 اَللَّهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ عِلْماً ناَفِعاً وَرِزْقاً وَاسِعاً وَشِفآءً مِنْ كُلِّ دَآءٍ وَسَقَمٍ Zemzem içerken « Allahım! Senden yararlı ilim, bol rızık ve her dert için şifa istiyorum.» diye dua edilir.
Akabinde Sa’ye başlanır.
SA’Y
Sa’y, çalışma, gayret etme, çabalama, iş, emek, koşmak, hızlı ve canlı yürüyüş demektir.
Safa’dan başlayıp Merve’de biten toplam 
   4 gidiş 3 dönüşe sa’y denir.
SA’YIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI
1.    İhrama Girdikten Sonra Yapmak
2.    Geçerli Bir Tavaftan Sonra Yapmak
3.    Safa Ve Merve Arasında Yapılması
4.    Safa Tepesinde Başlayıp Mervede Bitirmek
5.    En Az Dört Şavtını Yapmak
TIRAŞ OLMAK
Sa`y tamamlandıktan sonra, uygun bir yerde saçlar dipten tıraş edilir veya kısaltılır. Erkekler, saçlarının dörtte birini tıraş eder veya kısaltır. Kadınlar, sadece saçlarının ucundan parmak ucu kadar keserek ihramdan çıkarlar. 
-Böylece (Temettu Haccının umresi) tamamlanmış ve ihram yasakları kalkmış olur.
HAC TAKVİMİ
1.    Hac İçin İhrama Girme ve Arafata çıkış(8 Zilhicce) Terviye Günü
2.    Arafat Vakfesi(zilhicce 9) Arefe Günü
3.    Müzdelife Vakfesi(zilhicce 10) Bayram Gecesi
4.    Akabe Cemresine Taş Atmak(zilhicce 10)
5.    Şükür Kurbanı Kesmek(zilhicce 10)
6.    Tıraş Olmak(zilhicce 10) I. Tahallül
7.    Ziyaret Tavafı(zilhicce 10-12) II. Tahallül
8.    Cemrelere Taş Atmak(zilhicce 11,12)
HACCIN FARZLARI
Şartı: İhram
Rüknü: Arafat Vakfesi, Ziyaret Tavafı
HAC İÇİN İHRAMA GİRME
Terviye günü Arafat’a çıkmadan önce, ihrama girilir ve yeniden ihram yasakları başlar.
Hacca Niyet:
Allah’ım senin rızan için hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabul eyle.
Telbiye: 
لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ
Hac için ihrama girdikten sonra yapılacak nafile bir tavafın ardından haccın sa’yi yapılabilir.
HACCIN VACİPLERİ
1.    Sa’y Yapmak
2.    Müzdelife Vakfesi
3.    Şeytan Taşlamak
4.    Saçları Tıraş Etmek veya Kısaltmak
5.    Veda Tavafı
HACCIN SÜNNETLERİ
1.    Kudüm Tavafı (İfrat Haccında)
2.    Mekke, Arafat Ve Minada Hutbe
3.    Arefe Gecesi Minada Geceleme
4.    Bayram Gecesi Minada Geceleme
5.    Bayram Günleri Minada Kalma
ARAFAT VAKFESİ
Arafat Vakfesinin rüknü, Arafat sınırları içerisinde belirli zaman diliminde kısa süreli de olsa kalmak
Arafat Vakfesinin geçerlilik şartları ise, Hacc İçin İhrama Girmiş Olmak. Arefe Günü Zeval Vaktinden Bayramın 1.Günü Fecr-i Sadığa Kadar  Yapma. Vakfeyi Arafat Sınırları İçinde Yapma
Arafat Vakfesinin vacibi ise, arefe günü güneş batıncaya kadar Arafat’ta kalmak
MÜZDELİFE VAKFESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
1.    Hac İçin İhramlı Olmak
2.    Arafat Vakfesini Yapmış Olmak
3.    Müzdelife Sınırları İçinde Yapmak
4.    Belirli Zamanda Yapmak
A.    Hanefiler: Fecr-i Sadık- Güneşin Doğması
B.    Malikiler: Arefe Güneşi Batımından Güneşin Doğmasına Kadar
C.    Şafii - Hanbeli: Gece Yarısından Güneşin Doğuşuna Kadar
ŞEYTAN TAŞLAMA VAKTİ
    1. Bayramın birinci günü: Fecr-i sadıktan bayramın ikinci günü fecr-i sadığa kadar olan sürede Aka’be Cemresi'ne yedi taş atılır. (Şafilerde Arefe günü gece yarısından sonra)
    2. Bayramın ikinci ve üçüncü günü: Öğleden sonra başlar, fecr-i sadığa kadar devam eder.
    • Bayramın ikinci ve üçüncü günü sırasıyla küçük, orta ve büyük şeytana yedişer taş atılması sünnettir. (Şafilerde vacip)  
    3. Bayramın dördüncü günü: Zevalden sonra başlar  güneşin batmasıyla sona erer. 
ŞEYTAN TAŞLAMANIN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
1.    Cemrelere El İle Atılmalı
2.    Atılan Şeyin Taşlama Anlamında Olması
3.    Taşların Ayrı Ayrı Atılması
4.    Taşlar Cemre Kümesinin Üzerine Veya Yakınına Düşmelidir
5.    Taş Atıldığı Yere Atanın Fiili Sonucu Ulaşmalıdır
6.    Gücü Yetenler Taşları Bizzat Kendileri Atmalıdırlar
HEDY KURBANI
Bedeneleri (deve ve sığır cinsi hayvanları), sizin için Allah'ın şiarlarından (emirlerinden, farzlarından) kıldık. Onda (onların kurban edilmesinde) sizin için hayır vardır. Onların (kurbanlarının) üzerine saf dururken (ayaktayken tekbir getirin), (kurban kesilirken) Allah'ın İsmi'ni zikredin (besmele ile kesin). Yanları üzerine düşünce (kesilince), artık ondan yeyin ve isteyeni de istemeyeni de doyurun. (Hac, 36 )
TIRAŞ OLMAK
ERKEKLER
1.    Saçın tamamen kesilmesi 
2.    2.  Saçın ¼ miktarının ucundan kısaltmak
3.    BAYANLAR
4.    Saçlarının uçlarından bir parmak kalınlığı kadar kesilmesi
Tıraş Olma Zamanı: Bayramın 1. Günü Gece Yarısından(şafii, Hanbeli), Fecr-i Sadıktan (Hanefi), Akabe Cemresinden Sonra (Maliki) Başlar. 
Bayramın İlk Üç Gününde Tıraş Olmak Sünnettir (İmam-ı Muhammed, İmam-ı Yusuf, Şafii, Hanbeli) İmam-ı Azama Göre Vaciptir.
Tıraş Olmanın Mekanı: Haremde Olması Vaciptir(ebu Hanife, İmam-ı Muhammed) Sünnettir (Ebu Yusuf, Şafii, Hanbeli)
1. Tahallül böylelikle gerçekleşmiş olur.
ZİYARET TAVAFI
Ziyaret tavafı Haccın farzı (rüknüdür). 
Arafatta vakfenin yapılmış olması şartıyla, Kurban bayramının ilk günü fecr-i sadığın doğması ile başlar, Bayramın ilk üç günü içinde yapılması sünnettir. Aynen umre tavafındaki usullere göre yapılır. Ziyaret tavafının ihramsız olarak da yapılması mümkündür. Tavaftan sonra 2 rekat tavaf namazı kılınır, zemzem içilir ve sa’y alanına geçilir. 
Ziyaret tavafından sonra 2. Tahallül gerçekleşmiş olur.
HACCIN SA’Yİ
Haccın Sa’yine Niyet: 
“Allah’im! Senin rizan için HACCIN sa’yini yapmak  istiyorum bunu bana kolaylastir  ve kabul eyle”
Yönümüz kabeye dönük olarak HACCIN say’ine niyet edilir ve  Hacer-i Evsedi istilâm edilerek sa’ye Safa tepesinden başlanır
Yesil sutunlar arasinda hervele yapılır
Merve’ye 4. varışta kabe’ye dogru dönülüp dua edilir.
VEDA TAVAFI
Vacip bir tavaftır. Haccın asli vaciplerinden olan bu tavafa Sader tavafı da denir. Mekkeden ayrılmadan önce yapılan son tavafı ifade eder. 

   (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Hazırlık Kursları Çerçevesinde hazırlanan sunumlardan istifade edilerek hazırlanmıştır)

HACDA KADINLAR
KADINLAR İÇİN HACCIN MANEVİ BOYUTU, HAC ADABI
Kur’an-ı Kerim’de insanın değer ve sorumluluğunun anlatıldığı birçok ayette kadın erkek ayırımı yapılmamıştır. (Bakara/2, 21; Nisa/4, 1.) Bu hususta hac ibadetinde de bir ayrıma rastlanılmaz. Hac ibadeti akıllı, sağlıklı ve maddi durumu yerinde olan kadın-erkek her Müslüman’a farzdır. Kadın hac ibadetinde bağımsızdır. Haccını yaptığı zaman sevabı,  yapmadığı zaman da sorumluluğu kendisine aittir. 
Haccın farziyetini bildiren “Onda apaçık deliller, Makâm-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse güven içinde olur. Yolculuğa gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır…” (Ali İmran/3, 97.) ayeti cinsiyeti değil, “hacca gitmeye güç yetirmeyi” esas almıştır. Üzerine hac farz olan Müslüman bir erkeğin nasıl geciktirmeden hacca gitmesi gerekiyorsa, kadınların da aynı şekilde bu vazifeyi yerine getirmesi gerekmektedir. Zira kadının İslami hayatında haccın ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Bir hadis-i şerif rivayetine göre Hz. Aişe:
“Ey Allah’ın Elçisi! Biz biliyoruz ki cihat, ibadetlerin en faziletlisidir. Biz de erkekler gibi cihat edemez miyiz?” diye sordu. Rasulullah (sas):
“Hayır cihat hususunda siz erkekler gibi değilsiniz. Siz kadınlar için cihat; haccı mebrurdur.” (Tecrid-i Sarih, c. 6. s. 59.) Buyurarak haccı kadınların cihadı olarak ilan etmiştir.
Hz. Peygamber (sas) zamanından bu yana kadınlar da haccın her aşamasında bulunmuşlar ve hac farizalarını yerine getirmişlerdir. Peygamber (sas) Efendimiz’e sorular sormuşlar, O da onlara hem kadınlara özel olan hükümleri açıklamış, hem de haccın diğer gereklerini bildirmiştir. Mesela Has’am kabilesinden genç bir kadın fetva sormak için Rasulullah’a gelmişti.
Ya Rasulallah, Allah’ın kulları üzerinde hac hususundaki farizası babama ihtiyarlığında erişti. Deve üzerinde duramayacak bir haldedir. Kendisine vekaleten ben haccedebilir miyim? Diye sordu.
Rasulullah (sas) evet, vekaleten hac edebilirsin” diye cevap verdi. Bu soru-cevap olayı vedâ haccı sırasında meydana gelmiştir.( Tecrid-i Sarih, c. 6. s. 53)
Bu hadis-i şeriften de anlaşıldığı gibi kadınlar, Hz. Peygamber’le birlikte hac yapmaya gidebiliyorlar, soru sorabiliyorlar, hatta erkeklere vekaleten hac farizasını yerine getirebiliyorlar.
Hacda kadın cinsiyeti ile değil, kul olarak kişiliği ile vardır. Kâbe’nin etrafında kadın-erkek, genç-yaşlı, âmir-memur, işçi-işveren…. Hep birlikte tavaf ederler. Haccın birleştirici, bütünleştirici rolü içinde kalabalıklar arasında kaybolurlar. Burada artık kadın ve erkek olmak değil kul olmak önemlidir. Hatta hacda zaman zaman kadın-erkek karışık olarak saflara durup namaz kılabilmektedir. Haccın izdihamlı günlerinde kişi; eşi, annesi, kardeşi ve diğer mahremlerinden biriyle tavaf yaparken farz namaz için kamet getirildiğinde herkes bulunduğu yerde namaza durmak mecburiyetinde kalabilmektedir. Bu fiili durum bir takım fıkhi kurallara uymasa bile zaruret kapsamında işlerlik kazanmıştır.
Kadın ve erkek Müslümanların bu kutsal iklimde eşit ve kardeş olduğunun bir başka ifadesi de, çoğu zaman kişilikleri örten, şahsiyetleri gizleyen süslü elbiselerin atılması ve “takva elbisesi” (Araf/7, 26.) olan ihramın giyilmesidir. İhrama giren erkekler başlarını açarak ve normal elbiselerini çıkararak izar ve rida denilen dikişsiz iki parça havluya/beze bürünürler. Hanımların ihramı ise günlük kıyafetleridir. Hacda kadınların kıyafetleri, erkeklerin beyaz ihramlarının aksine rengârenktir. Hacda hanımların kıyafetlerindeki renklerin, modellerin çeşitliliği İslam kültürünün zenginliği ve bu zenginliğin bir tek gayeye yönelmiş olması anlamına gelir. Tesettüre dair temel bir takım ilkelere riayet edilmek kaydıyla kadınlar açısından hac; adeta bir serbest kıyafet panayırı ve sergisi görünümündedir. Her kadın kendi ülkesinin kültürünü yansıtacak renk ve modeller giymektedir. Renk renk, biçim biçim çok değişik giyinmiş Allah’ın kadın kulları ortak bir gaye için bir arada bulunurlar. O gaye için kalpleri atar ve gözyaşı akıtırlar.
Siyah örtülü Yemenli ve Ummanlı hanımlar; beyaz işlemeli, omuzlarından bellerine kadar sarkan aynı tip başörtüleri, beyaz pantolonları, beyaz eldiven ve çoraplarıyla Malezyalı ve Endonezyalı hanımlar, sessiz, sakin, hac konusunda eğitimli ve kibar tavırlarıyla dikkat çekerler. Pakistanlı ve Hindistanlı hanımların şeffaf başörtüleri, beyaz giyinen Mısırlı hanımların hazır başlık şeklindeki başörtüleri, rengârenk giyinen Afrikalı hacıların bol rahat kıyafetlerinin yanında farklı başörtü bağlayış şekilleri dikkat çeker.
Kadınların ihramı niyet ve yüzlerinin açık bulundurulma zorunluluğu ile simgelenir. Nitekim Rasulullah (sas) ihrama girdikleri zaman kadınların eldiven kullanmasını ve yüzlerini örtmelerini yasaklamıştır.( Prof. Dr. İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi, c. 4, s. 2.) Kadının hacda yüzünü açma mecburiyetini, bu kutsal beldede cinsiyeti ile değil insanlığı ve kulluğu ile ön planda olması gerektiği şeklinde okumalıyız.
Hacda kadın konusunu işlerken, Safa ve Merve tepeleri arasında gidip gelen Hz. Hâcer’i mutlaka hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Hz. Hacer, Hz. İbrahim tarafından, Allah’ın emriyle Mekke’nin ıssız ve çorak vadisine oğlu Hz. İsmail ile birlikte bırakılır. Yanında bulunan ekmek ve su bitince, bir anne olarak can değil canan derdine düşer ve oğlu İsmail için su bulabilmek umuduyla Safa ve Merve tepeleri arasında defalarca koşturur. Hz. Hacer bu sa’y sonucunda zemzeme kavuşur. Hz. Hacer’in bu gayreti, haccın vaciplerinden olan Safa ile Merve arasında yedi defa sa’y etmemizin temelini teşkil eder.
Bir kadının hac yolculuğu, manevi dünyası açısından belki de hayatındaki en önemli olaydır. Muhtemelen ömrü boyunca sadece bir defa gerçekleştirebileceği bu kutsal yolculuğu hayırla ve haccı mebrur olarak tamamlamayı Rabbimiz tüm hanım kardeşlerimize nasip etsin.
Kadınlar toplumların analarıdır, terbiyecileri ve mimarlarıdır. Daha iyi bir anne, daha iyi bir eş, daha iyi bir evlat olarak dönebilmeyi nasip etsin bizlere.  
HACDA KADINLARA ÖZGÜ KONULAR
FARKLILIKLAR
Hac ve umre ibadetinde kadınlar ile erkekler arasında biri yükümlülük diğeri uygulama olmak üzere iki konuda farklılık vardır.
1. Yükümlülük Bakımdan Farklar
Erkeklerden farklı olarak kadınlara haccın farz, umrenin sünnet veya Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre farz  olabilmesi için şu iki şartın da bulunması gerekir.
a) Can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmış olması.
b) Eşi ölmüş veya boşanmış kadınların iddet süresini doldurmuş olmaları.
2. Uygulamadaki Farklar
Haccın uygulamasında erkekler ile kadınlar arasında bazı farklar vardır. Bu farkları şöyle sıralayabiliriz.
a) İhram Yasaklarındaki Farklar
Kadınlar ihramlı iken mutat giysilerini ve ayakkabılarını giymeye devam ederler, başlarını örterler, ancak yüzlerini açık tutarlar.
b) Telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerîfe getirirken ve dua yaparken seslerini yükseltmezler.
c) Tavafta ıztıbâ‘ ve remel, sa‘yde ise hervele yapmazlar.
d) İhramdan çıkmak için saçlarını tıraş etmezler, sadece saçlarının uçlarından bir parmak ucu kadar keserler.
e) Adet ve loğusa halindeki kadınlar, tavafın dışında, haccın bütün menâsikini yapabilirler. Bu hallerinde iken farz olan ziyaret tavafını bayramın ilk üç gününden sonra yapmaları veya vedâ tavafını terk et­meleri sebebiyle her hangi bir ceza gerekmez.
f) İfrad haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, kudûm tavafı yapmazlar. Temizlenmeden Arafat'a çıkmak durumunda kalırlarsa Arafat'a çıkarlar, Müzdelife vakfesini ve şeytan taşlama görevini yaparlar, Ziyaret tavafını temizlendikten sonra yaparlar.
g) Temettu‘ haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, Arafat'a çıkmadan önce temizlenmezlerse umre ihramını iptal ederler ve Arafat'a çıkarken hac için ihrama girerler. Bu şekilde hareket eden kadınlar ifrad haccı yapmış olurlar; şükür kurbanı kesmeleri gerekmez. Hacdan sonra iptal ettikleri umreyi kazâ ederler ve bu sebeple ceza kurbanı keserler.
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hac için ihrama girmekle umre ihramı bozulmaz. Bu şekilde hareket eden kadınlar, umre ihramını hac ihramı ile birleştirmiş  sayıldıklarından kırân haccı yapmış olurlar ve kırân hedyi kesmeleri gerekir.
h) Kırân haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, umre yapmadan önce Arafat'a çıkmak durumunda kalırlarsa, umre niyetleri bozulmuş  sayıldığından ifrad haccı yapmış olurlar. Bu durumdaki kadınların şükür kurbanı kesmesi gerekmez. Fakat hacdan sonra bozulan umreyi kazâ ederler ve bozdukları için bir ceza kurbanı keserler.
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, umre tavafını yapmadan Arafat'ta çıkmakla umre bozulmuş sayılmaz. Yaptıkları hac yine kırân haccı olur ve şükür kurbanı kesmeleri gerekir.
HACDA KADINLARLA İLGILI BAZI ÖZEL DURUMLAR  
Hac ve umrenin yerine getirilişi esnasında kadınlarla erkekler arasında birtakım uygulama farklılıkları meydana gelmektedir. Bu farkları şöyle sıralamak mümkündür:
1. Kadınlar için erkeklerde olduğu gibi özel bir ihram kıyafeti söz konusu değildir. Kadınlar hac esnasında da elbise, başörtüsü, çorap, ayakkabı gibi her zaman giydikleri kıyafetlerini giyerler. Yalnızca yüzlerini örtmezler.
2. Kadınlar telbiye, tekbir, tehlil, salavat okurken ve dua ederken erkeklerin yaptığı gibi seslerini yükseltmezler.
3. Kadınlar remel ve hervele yapmazlar.
4. Kadınlar, izdiham olan yerlerde mümkün olduğu kadar kalabalığın arasına girmemeye özen gösterirler. Özellikle namaz kılarken, erkek safları arasında kalmayıp kadınlara ait yerlerde namaz kılarlar.
5. Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra âdet görmeye başlayan hanımlar, tavaf dışında, haccın bütün uygulamalarını yerine getirebilirler. Tavafı ise, özel günleri geçtikten sonra yaparlar.

(Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İlmihali ve Haccı Anlamak eserlerinden istifade edilerek hazırlanmıştır)

HACCIN TANIMI
Hac; Kur’an-ı Kerim’in ayetlerle, Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerle anlattığı gerçekleri, sembollerle anlatan bir ibadettir. Dolayısıyla hac menasikinin yerine getiriliş biçimlerinin öğrenilmesi kadar hac sembollerinin ne anlama geldiğinin anlaşılması da büyük önem taşımaktadır.
Hac; Tevhit akidesini hayata yansıtarak, kardeşliği, birlik ve beraberliği, ümmet olma bilincini Müslümanlara öğreten ve onları güçlendiren bir ibadettir.

Hac; kulların kendi iradeleri ile kayıt olup eğitim sürecine katıldıkları bir mekteptir.
Hac; sabır ve tahammülü öğretir.
ÇAĞRIYI ANLAMAK
وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ ﴿٢٧﴾
«İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.»
(Hac, 22/27)
Çağrı Allah’ın emriyle ilk önce Hz. İbrahim (as) tarafından yapılmış daha sonra Hz. Peygamber (sas) tarafından yenilenerek ebedileştirilmiştir. 
Hacca gidebilecek güç ve imkanı bulabilen Müslümanlar bu çağrının muhatabıdır ve gecikmeden bu çağrıya kulak vererek davete icabet etmelidirler.
TELBİYE
Telbiye; seferberlik emrine uyarak cephe için gerekli hazırlıklarını tamamlamış, üniformasını giymiş, silahını kuşanmış bir askerin, komutanının huzuruna çıkarak “Emret komutanım!” diye tekmil vermesine benzer. 
İhram zırhını giyen hacı, “Buyur Allah’ım, buyur! Emrindeyim buyur!” derken, Kâbe’sine çağıran Rabbinin, huzurunda olduğunu hisseder. “Davetini duydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle emrindeyim!” der ve bunu birçok davranışıyla günlerce ispatlamaya çalışır. 
İHRAM
İhram sadece bir kıyafet değişikliği değildir. 
İhram, aslında yapılmasına müsaade edilen bazı söz, fiil ve davranışların, hac ve umre yapacak kişiler için belli bir süre Allah ve Resûlü’nün getirdiği yasaklar çerçevesinde “haram kılınması” demektir.
İhram, makamdan, mevkiden ve tüm imtiyazlardan soyunmanın simgesidir. 
Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünya elbiselerini, makam ve mevkilerini ortaya koyan üniformalarını, zevklerini, kültürlerini ve karakterlerini yansıtan her türlü süs ve ziyneti bir kenara bırakıp, Allah önünde herkesin eşit olduğunu sembolize eden iki basit giysiye bürünmüş olurlar.
Artık dünyevî elbiseler çıkartılmış, sadece kimlikler, kişilikler ortaya konulmuştur. 
Çoğu zaman karakterleri örten, şahsiyetleri gizleyen süslü elbiseler atılmış, “takva elbisesi” esas alınmıştır. Burada bürünülen iki parça kumaş da sadece eşitliği sağlamaya ve avret yerlerini örtmeye yöneliktir. 
Zaten Mîkât ile başlayan bu kutsal yolculukta asıl giyilmesi gereken elbise de, takva elbisesi, yani sorumluluk bilincidir. 

“Takva elbisesi daha hayırlıdır.” (A’râf, 7/26)
MİKAT
Mikat; Huzura çıkmadan önce son kontrol noktasıdır. Dolayısıyla mîkât mahalline gelindiğinde, büyük randevuyu, Allah ile buluşmayı ve O’na kavuşmayı simgeleyen hac başlar. 
Mîkât mahalline girildiğinde ve orada niyet edildiğinde artık çıkış emri verilmiş, milyonlarca hacı arasında yapılacak takva maratonu başlamıştır. 
KA’BE
Kabe insanlar için kıyam yeridir. Ayağa kalkıştır. Diriliştir.
Kabe tevhidin sembolüdür, Müslümanların ata yurdudur, onları bir araya getirir birleştirir. 
Kıble bir duruştur, aidiyettir, medeniyettir. Kıbleye yönelen Müslümanlar, İslam medeniyetine ait olduklarını ilan etmiş olurlar.
Kâbe’yi ziyaret, Kâbe’nin Rabbini ziyarettir. Kâbe’ye fiziki yakınlığın, Allah’a manevi yakınlığa vesile kılınması ve bu yakınlığın bir ömür boyu devam ettirilmesi önemlidir.
MÜLTEZEM
Mültezem ısrar etme yeridir. Kapıyı ısrarla çalmaktır. 
•  İster Kabenin kapısına veya eşiğine isterse Kabenin duvarlarına veya örtüsüsüne sarılarak ağlasın «Hatalarıma rağmen başka bir yere değil senin kapına geldim; benim günahım çok, ama senin merhametin daha çok! Beni affetmeden buradan ayrılmam Ya Rabbi!» diye yakarış yeridir.
Yaramazlık yapan çocuğun kendisini affettirmesi için annesinin eteğine yapışması, ve yavrusuna kıyamayan annenin çocuğunu bağrına basması gibidir MÜLTEZEM…
MAKAM-I İBRAHİM
Hacı, kılacağı tavaf namazı öncesinde veya sonrasında, Hz. İbrahim misali, Allah’ın nazargâhı olan kendi gönül evini yeniden inşa ederken hangi iskeleleri kullanacağını, ayağının hangi sağlam temellere basması gerektiğini düşünmelidir.
TAVAF
TAVAF, Kâ’be sola alınarak yapılır
Böylece insanın kalbi ile  Allah’ın evi karşı karşıya gelir.
Kalbin Kâ’be tarafında olması tavafın kalpten, gönülden olması gerektiği anlamına gelir
Allah insanların kalbine bakar kalıbına değil…..
Birinin etrafında dönmek ona bağlılığı gösterir. 
Yakarışlar bu nedenle içtendir.
Tıpkı namaz kılarken olduğu gibi, Kâ’be’nin etrafında tavaf ederken de insanlar arasında hiçbir ayrım yoktur. 
Burada müminler eşitlenir. Burada tevhidin simgesi olan birlik vardır. Burada müminler denizinde kaybolmak ve toplulukta erimek gerekir. Tavaftaki her dokunuş bir duadır.
Hacı, tavaf esnasında Allah’ın huzurunda olduğunun bilinciyle, O’na yaraşan bir tazim ve hürmet, korku ile ümit arası bir muhabbet içerisinde olmalıdır. 
Kâ’be Allah’ın evi, kalpler ise, O’nun nazargâhıdır.
Tavaftaki 7 şavt kesretten kinayedir, ömür boyunca sonsuz defa O’nun etrafında dönmeyi onun yolunda olmayı ifade eder.
Evrendeki her şey tavaf halindedir, yani dönmektedir. Sanki her biri kendilerini var eden yaratıcıya ibadet etmektedir.
Kâ’be’nin etrafında tavaf eden on binlerce Müslüman’ın oluşturduğu tablo, bir galaksinin, milyarlarca yıldızıyla dönüşünü andıran bir manzara gibidir. Bu bakımdan tavaftaki manevî hazzı tam anlamıyla elde edebilmek için kendimizi yörüngeye bırakmak gerekmektedir
Remel ve Izdıba
Müminlere karşı mütevazi ve merhametli, düşmanlarına karşı ise güçlü ve gösterişli olmayı öğretir.
HACER’ÜL ESVED
Hacerül Esved’i selamlama, kulun Allah’a vermiş olduğu ahdi yenilemesi anlamına gelir. 
Ruhlar aleminde verdiği sözü bu kez Kâ’be’de, beytin sahibinin önünde yenilemektir.
Hacerü’l Esved adeta bir barkot okuyucu gibi onu selamlayanların avuç içlerini okuyarak ahdi yenilediklerine şahitlik eder.
SA’Y
Sa’y: Safa ve Merve tepeleri arasında bir arayış, ibadet anlamı taşıyan bir yürüyüştür.
Anne sevgisi ve şefkatinin Hz. Hacer validemizde kendini gösteren şeklini yad etmek ve yeni İsmailler yetiştirme gayretinde olmaktır. 
Kendi İsmaillerimizi (yavrularımızı) ve Ümmetin  İsmaillerini  kurtarmak için çabalamalıyız.
İlahi rahmetten istifade etmek için gayret göstermektir. Çünkü Hz. Hacer örneğinde görüldüğü gibi çabalamadan nimet elde edilemez.
ZEMZEM
Hz. İsmail yerden çıkan su ile hayata tutundu. Bizler de semadan gelen Kur’an’la hayatta tutunacağız.
Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail (a.s.)  Kâ’be’yi  ibadet için temizledikleri gibi, tavafla gönüllerini temizleyen hacılar, zemzemle midelerini yıkamayı da ihmal etmeyeceklerdir ve hayatlarının kalan kısmında da midelerini haram lokmayla kirletmemenin mücadelesini vereceklerdir. 
ARAFAT
Arafat önce kendini bilme, kendini bulma, kendini tanıma çabasıdır. 
Nefsin tuzaklarından kurtulmaktır Arafat. Tek muradımız “Kendini bilen Rabbini bilir” hükmünce kendimizi tanıyıp Rabbimizi tanımaktır. 
Arafat marifet meydanıdır. Marifete, ma’rifetullaha erme çabasıdır Arafat. Arafat, irfan meydanıdır. Arif olmaya, hakikati bilmeye, tanımaya, anlamaya karar vermektir Arafat.
Arafat, itiraftır. Günahlarımızı itiraf etme yeridir. Bütün günahlardan sıyrılıp gözyaşlarıyla arınmaktır. Rabbimize “elest” bezminde verdiğimiz sözü hatırlama ve bu söze uygun davranma taahhüdüdür. 
Arafat, tearüftür, tanışmaktır.
Ayrılıkları kalplerden silip tanışmak, iyilik ve takva yolunda yarışmak, gönüller arasında eşitlik ve kardeşlik köprüleri kurmaktır. 
Arafat, bir mahşerdir. 
Ölüm elbisesini giymiş sorguya hazır bir vaziyette Yüce Yaratıcı’ya yönelmek için toplanmaktır. 
Kendi mahşerini yaşamaktır. Kalabalıklar içinde yalnız kaldığını anlamaktır. 
Kaybettiklerimize ağlamaktır. 
Dünyanın seyirci kaldığı zulümlere sessiz kalmamaya söz vermektir Arafat. 
VAKFE
Arafat’taki ibadetimiz vakfedir.
Vakfe bir duruştur. Bu duruş, ırkçılığa, her türlü ayrımcılığa ve zulümlere karşı bir duruştur. 
Bu duruş, Resûl-i Ekrem’in hâlâ Arafat meydanında yankılanan “Hepiniz Adem’densiniz. Adem de topraktandır” sözünün tahakkukudur. 
MÜZDELİFE – MİNA
•Müzdelife’nin Kuran-ı Kerim’de geçen ismi olan Meş’ar; şuur yeri ve şuurlanma zamanı demektir. 
Hacı Kâbe’de kalbini vesveselerden temizler, zemzemle midesini yıkar, Arafat’ta arif olur, marifet bulur, Meş’ar’da şuura erer, Mina’da ise, temenni ya da temennâya, yani aşka varır. 
ŞEYTAN TAŞLAMA
Aslında atılan her bir taş, kişinin kendi nefsine, şehvetine ve şeytani duygularına karşı fırlatılmıştır.
Atılan taşın 7 olmasının anlamı ise, mücadelenin sürekli olmasıdır.
KURBAN
Hacının kurban ettiği koyun, inek ya da deve değil; hevâ ve hevesi, arzu ve şehvetidir. Kurban, müminin sırf Allah istediği için malından vazgeçebileceğini ortaya koyduğu ve malını Allah yolunda kurban edebildiğini fiilen gösterdiği önemli bir ibadettir. 
İhramda bir otu dahi koparmak yasak iken, Allah’a bağlılığın ve fedakârlığın bir göstergesidir KURBAN.
Allah için ve Allah’ın adıyla kesilen kurbanlar, zikir ve şükrün, tevazu ve teslimiyetin, dayanışma ve kardeşliğin göstergeleridir.
Özellikle hacıların kurban etlerinden hemen hiç yemediği, etlerin tamamının İslam Kalkınma Bankası aracılığıyla yoksul İslam ülkelerine gönderildiği günümüzde, hiç tanımadığı Müslüman kardeşlerine karşı verdiği destek hacı için son derece anlamlıdır. 

(Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Hazırlık Kursları Çerçevesinde hazırlanan sunumlardan istifade edilerek hazırlanmıştır)

Diyanet işleri Başkanlığınca Mekke ve Medine’de hacılarımıza hastane ve sağlık merkezleri aracılığıyla sağlık hizmeti verilmektedir.
Söz konusu hastane ve sağlık merkezlerinde sağlık hizmeti sunmak üzere, Türkiye'de devlet üniversiteleri ile Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastane ve sağlık merkezlerinde fiilen görev yapan sağlık personelinin yanında Başkanlığımız personelinden ihtiyaç durumu ve görevin özelliği de dikkate alınarak hac ve umre organizasyonunda görevlendirilmeleri yapılmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre organizasyonu çerçevesince Mekke ve Medine'de yeterli tıbbi ve teknik donanıma sahip birer hastane ve ihtiyaca göre tespit edilen sağlık merkezlerinde hacıların her türlü sağlık problemlerine yönelik hizmetler verilmektedir. Bununla birlikte Arafat, Müzdelife ve Mina intikalleri esnasında kurulan sahra hastanelerinde de sağlık hizmeti sunulmaktadır.
Hastane ve sağlık merkezlerinde Suudi Arabistan makamlarının izin verdiği cerrahi müdahaleler, ağır yaralanma ile sonuçlanan kazalar dışında kalan vakalarda tedavi hizmeti verilmektedir.
Hastalar, hastalığının derecesine göre ayakta veya yataklı olarak tedavi edilmektedir. Ağır vakalarda ise hasta Suudi Arabistan hastanelerine sevk edilmekte, tedavisi bir tercüman ve görevli doktor nezaretinde takip edilmekte olup yapılan tedavi giderleri için ücret alımamaktadır.
BULUNDURULMASI FAYDALI OLAN MALZEMELER
Şu malzemeleri yanınıza almakta fayda vardır: Seccade, maske, ortopedik terlik (uzun yürüyüşlere müsait), normal terlik, ortopedik havadar ayakkabı, yeteri kadar pamuklu iç çamaşırı, havadar, pamuklu, bol kıyafetler, lastiği sıkı ve dar olmayan veya lastiksiz çoraplar, patik, şapka, güneş gözlüğü, hırka veya mont, kişisel hjyenik malzeme, yara bandı, tırnak makası, makas, tarak, tıraş malzemeleri, diş fırçası, diş macunu, diş protezi saklama kabı, şampuan, sabun vs. (özellikle alerjisi ve hassas cildi nedeniyle her markayı kullanamayanlar için), alkolsüz el temizleme jeli ve ıslak mendil, sıvı sabun, kâğıt sabun, pişikler için koruyucu krem, koruyucu boğaz pastilleri, tansiyon ve şeker ölçüm cihazları ve çubukları, (Tansiyon ve şeker hastaları için) özel diyabet ayakkabısı ve burnu kapalı ortopedik terlik (şeker hastaları için).
EGZERSİZLE İLGİLİ TAVSİYELER
• Hac süresince, alışageldiğiniz günlük normal hayatınızdan çok daha fazla hareket halinde olmanız gerekecektir. Özellikle Arafat sonrasında (Bayramın l. günü ) kalabalık ve zorlu bir yolda 3-4 km yol yürümek zorunda kalabilirsiniz. Bu mesafe 11 km’ye kadar çıkabilir.
• Bu nedenle, hac öncesinde mesafe ve süreyi her gün biraz daha artırarak egzersiz yapmalısınız. En az l saat süresince ya da 5 km mesafeyi dinlenmeden, sürekli yürüyebilir hâle gelmelisiniz.
• Bu egzersiz size kutsal topraklarda zamanınızı en verimli şekilde, ibadete ayırabilmeniz açısından çok faydalı olacaktır. Yolculuk Sırasında;
• Yolculukta uzun süre sabit oturmayınız, mümkün olduğunca ara sıra dolaşınız.
• Ayak, diz, omuz, dirsek gibi eklemlerinizi, zaman zaman dairesel hareketlerle oynatınız.
• Özellikle bacağınızın diz ile ayak bileği arasındaki bölümünü (baldırlarınızı) sık sık ovalayınız.
• Zaman zaman bacaklarınızı karnınıza doğru çekip bırakınız.
• Ayaklarınızı, arabada gaza basar gibi yapıp bırakınız ve bu hareketi çokça yapınız.
GENEL TAVSİYELER
Temizlik imanın gereğidir. Bu nedenle ortak kullanım alanları temiz tutulmalı, kirletilmemelidir. Yediklerine dikkat etmeli, güneş, klima ve hava akımına karşı sağlığını korumalıdır. Hem sağlık, hem de israf açısından zararlı olan sigara alışkanlığına, bu mukaddes iklimde son verilebilir. (İhram içerisinde dahi sigara içilmesi, ihram yasaklarının yeterince anlaşılmadığının göstergesidir.) Özellikle yaşlı, kilolu, tansiyon hastası, kalp ve solunum yetersizliği olan hacılarımız, hayli yüksek olan ve yorucu bir tırmanışı gerektiren Hira ve Sevr mağaralarına kesinlikle çıkmamalıdır. Özel ilaç kullananlar veya hastalıkları için özel ilgi gerekenler, bu durumlarını arkadaşlarına ve ilgililere mutlaka bildirmelidir. Dışarıdan alınan yiyecek ve içeceklere dikkat edilmeli; hijyen ve sağlık kurallarına uygun olmayan gıdaları tüketmekten kaçınılmalıdır. Sağlığımıza dikkat etmeli; güneş çarpması, klima dokunması gibi sağlığa zarar verecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.
• Kalabalık ortamlarda özellikle Mescid-i Haram ve Arafat’ta maske kullanınız.
• Hapşırma veya öksürme sırasında ağız ve burnunuzu mümkünse tek kullanımlık kâğıt mendil ile yoksa öncelikle kolunuz, olmazsa elinizle kapatınız. Ardından hemen elinizi yıkamayı ihmal etmeyiniz.
• Başkalarıyla (özellikle hasta olanlarıyla) öpüşmekten, tokalaşmaktan kaçınınız. Bundan kaçınamadığınız durumlarda, mutlaka ilk fırsatta ellerinizi ve yüzünüzü yıkayınız.
• Her an elinizi yıkama imkânı bulamayabilirsiniz. Bu durumda, yanınızda götüreceğiniz alkolsüz el temizleme jellerini kullanınız.
• Her ortamda bulamayacağınızdan, yanınızda küçük sıvı sabun veya normal sabun bulundurunuz.
• Çorap giyiniz ve her gün değiştiriniz.
• Çıplak ayakla dolaşmaktan sakınınız. Ortopedik terlik ve ayakkabı kullanınız ve çorapsız giymeyiniz.
• Terlikle uzun süre yürümeyiniz.
• Dış ortamlarda şemsiye veya şapka / takke ve güneş gözlüğü kullanınız.
• Günün çok sıcak saatlerinde zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayınız.
• Güneş altında fazla kalmayınız, gölge ve serin yerleri tercih ediniz.
• Pamuklu bol kesimli ince giysiler ve pamuklu iç çamaşırı tercih ediniz.
• Diş proteziniz varsa, gece çıkardığınızda açıkta bırakmayınız ve kapalı kaplarda saklayınız.
• İlaçlarınızı serin ve gölgede muhafaza ediniz ve her zamanki vaktinde ve dozunda alınız. Şeker hastaları, ara öğün ve ana yemeklerini mutlaka vaktinde yemelidirler. Burnu açık ayakkabı ve terlik giymemelidirler.
• İnsülin kullananlar, bacaklardan değil karın bölgesinden uygulama yapmalıdırlar.
MESCİDDE UYULMASI GEREKEN TAVSİYELER
Mescitte
• Mutlaka seccade kullanınız.
• Seccadenizi katlarken rulo yapmayınız, namaz kıldığınız üst yüzü içte kalacak şekilde katlayınız. Poşetine yerleştirip çantanıza koyunuz.
• Terliklerinizi çantanıza koyacaksanız mutlaka poşet içinde koyunuz.
• Islak çoraplarla mescide girmeyiniz.
• Mümkün olduğunca güneş altında durmayınız.
• Mecbur kalmadıkça mescitte yatıp uyumayınız.
OTELDE UYULMASI GEREKEN TAVSİYELER
Otelde Klimaları kullanırken aşağıdaki hususlara dikkat ediniz:
• Odanıza ilk girdiğinizde klimayı ilk kez çalıştırırken 5-10 dakika kadar bir süre, en yüksek üfleme modunda çalıştırıp pencereleri açınız ve odayı terk ediniz.
• Dışarıdan geldiğinizde, birden en hızlı üfleme modunda ve en soğuk derecede çalıştırmayınız.
• Hava üfleme yönünü tavana veya duvara çeviriniz. Direkt vücudunuza yönlendirmeyiniz.
• Kısa sürelerle en soğuk derecede çalıştırıp kapatma yerine, orta derecede ısı ayarında (22-24° C) ile sürekli çalıştırmayı deneyiniz.
• Odada bulunmadığınız sürede klimayı çalıştırıp, odaya geldiğinizde en düşük üfleme derecesi ve ideal oda ısısına (22-24° C) ayarlayabilir veya kapatabilirsiniz.
• Klimaların dışardan aldığı temiz hava yetersiz olduğundan odanızı, sık sık havalandırınız. Banyo ve Tuvaletlerde
• Kaygan zeminlere ve terliğinizin kaymayan cinsten olmasına dikkat ediniz.
• Klozet tipi tuvaletlerde, ilk seferinde klozet kapağını uygun bir temizlik malzemesi ile temizledikten sonra halkaya oturarak kullanınız.
• Genel tuvaletlerde klozet kullanırken oturmak için tek kullanımlık hazır klozet kâğıtları kullanınız, yoksa oturma halkasını temizleyip oturarak kullanınız.
• İşiniz bitince her seferinde ellerinizi iyice sabunlayınız ve bol su ile durulayınız.
• Her gün duş alınız.
• Abdestinizi mümkün olduğunca tuvaletlerde almayınız.
• Abdestten sonra ayaklarınızı mümkünse kâğıt havlu ile kurulayınız. Ayaklarınızı ıslak bırakmayınız.
• Ayağınızı kurutmadan çoraplarınızı giymeyiniz.
• Dışarıdan her geldiğinizde, ellerinizi sabunla yıkayıp durulayınız.
• Tavaftan geldiğinizde, ayaklarınızı sabunlu su ile yıkayıp durulayınız.
SAĞLIK BİRİMLERİNDE UYULMASI GEREKEN TAVSİYELER
Sağlık Birimlerinde
• Sağlık hizmetine ihtiyaç duyduğunuzda, otelinize en yakın sağlık ocağına başvurunuz.
• Gereksiz başvuruda bulunarak sağlık personelini oyalamayınız. Daha ciddi hastaların hizmete ulaşmasının gecikmesine ve zarar görmelerine sebebiyet vermeyiniz.
• İhtiyat için fazladan ilaç alarak israf etmeyiniz. Gerçek ihtiyaç sahiplerini mağdur etmiş olursunuz.
• Sağlık ocağı sevk ettiği takdirde hastaneye gidiniz. Sevk edilmediğiniz halde hastaneye gittiğinizde hizmetin aksamasına yol açarsınız.
• Bayılma, düşme, ciddi nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi durumlarda din görevliniz aracılığıyla ACİL birimine haber veriniz.
• Ambulans gerçekten ACİL (hayati tehlikesi olan) vakalara hızla ulaşmak için her an hazırda beklemesi gereken bir araçtır. Hastaların hastaneye gitmesi veya taburcu olunca evine dönmesi için kullanılabilecek bir servis aracı değildir.
• Baş ağrısı, bel ve adale ağrıları, mide ağrısı, ateş, hâlsizlik gibi şikâyetlerde ya da önceden beri var olan ve acil olmayan hastalıklarda, ambulans talep etmeyiniz. Normal yollardan en yakın sağlık birimine başvurunuz. Aksi halde ambulansı yersiz olarak meşgul edip, gerçekten ihtiyacı olan acil bir insanın hayatını tehlikeye atmış olursunuz.
• Mübarek topraklardaki hastaneler, yıllardan beri var olan ve Türkiye’de iken çözüme ulaşamamış sürekli hastalıklarınız için bir araştırma yeri değildir. Sağlık ekibi orada, yeni ortaya çıkan hastalıklarınızı tedavi etmek, eğer bu mümkün değilse Türkiye’ye dönünceye kadar ilerlemesini önlemek için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla görev yapmaktadır.
• Hastanede sadece hastalığınızla ilgili birime başvurunuz. “Gelmişken bir de şu uzmana muayene olayım” düşüncesi ile hareket, izdihamı artıran, hizmeti aksatan son derece yanlış bir tutumdur.
• Hastanelerin, enfeksiyon bulaşma riskinin yüksek olduğu yerler olması nedeniyle, hasta olmayanlar gelmemeli, işi bitenler de bir an önce hastaneyi terk etmelidirler.
• Arafat ve Mina kırsal alan olup, normal sağlık hizmeti ve ilaç verilememektedir. Oralarda sadece acil ve hayati tehlikesi olan vakalara müdahale edilebilmektedir. İlaç ve diğer tedariklerinizi Arafat’a çıkmadan evvel karşılayınız.
YEMEK ESNASINDA UYULMASI GEREKEN TAVSİYELER
Yemek Sırasında
• Yemek öncesi ve sonrası, mutlaka ellerinizi sabunlu su ile iyice yıkayıp bol su ile durulayınız.
• Yemeğinizi yavaş yavaş, iyice çiğneyerek yiyiniz.
• Dışarıda satılan tavuk döneri ve tavuk etli sandviçler ile pişmemiş yiyecekleri tercih etmeyiniz.
• Sulu sebze yemekleri, çorbalar ve iyi yıkanmış meyveleri tercih ediniz.
• Meyvelerin kabuğu soyulanlarını tercih ediniz.
• Geç vakitte yemek yemeyiniz. Özellikle yatış saatinize 3 saat kala artık bir şey yemeyiniz.
• Bol bol su içiniz. (Günde 3 litre kadar)
• Acıktığınızda dışardan yemek yerine, zengin ve dengeli bir besin olan hurma yemeyi tercih edebilirsiniz.

Hacı adayı yolculuk öncesinde ve yolculuk esnasında karşılaşacağı muhtemel sorunlar hakkında bilgilendirilir. Hacı adayı organizasyonun dışında meydana gelen problemlere karşı soğukkanlılığını muhafaza etmenin önemini idrak eder. Ayrıca hacı adayı yolculuk öncesinde ve yolculuk esnasında karşılaşacağı muhtemel sorunlar hakkında bilgilendirilir. Farklı bir ülkede gerçekleştirilen organizasyonun açısından resmini işleyişinin yerine getirilmesinin önemini anlar. Ayrıca bu seminerde havaalanı öncesi yapılacak işler, havaalanında yapılacak işler, çıkış bekleme salonunda yapılacak işler, uçakta yapılacak işler, Medine'ye veya gittiği havaalanında yapılacak işler, havaalanlarından otele geçişte yapılacak işler, otele girişte yapılacak işler, kafilenin muhtemel programı hakkında bilgilendirmeler yapılır.

 Umre ibadetinde yapılması gereken görevleri sırasıyla şöyle izah edebiliriz.
Umre yapmak isteyen kimse; gerekiyorsa koltuk altı ve kasık kıllarını giderir, saç sakal tıraşı olur, bıyıklarını düzeltir, tırnaklarını keser ve boy abdesti alır, boy abdesti alma imkânı yoksa abdest alır, vücuduna güzel koku sürünür.
Erkekler, atlet, kilot, çorap, elbise ve ayakkabılarını çıkarırlar. İzar ve rida adı verilen iki parça ihram örtüsüne bürünürler. Ridanın uçlarını birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. Ayaklarına arkası ve üzeri açık terlik giyerler. Bele kemer bağlamada, sırta çanta almada ve şemsiye kullanmada bir sakınca yoktur. Kadınlar elbise ve ayakkabılarını giymeye devam ederler, başlarını açmazlar, yüzlerini de örtmezler.
* İhramın sünneti niyeti ile iki rekât ihram namazı kılarlar. Namazın birinci rekâtında Fatiha suresinden sonra "kafirun" suresini, ikinci rekâtında ise yine Fatiha suresinden sonra "ihlâs" suresini okurlar.
* Umre yapmak isteyen kimse afakî ise mikat sınırlarını geçmeden, Hıll bölgesinde ikamet ediyorsa bulunduğu yerde, Harem bölgesinde bulunuyorsa Hıll bölgesinde mesela Ten'im'e giderek ihrama girer.
* İhrama, niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir. Niyet, umre yapacağının kalben belirlenmesi demektir. Niyetin,
"Allah'ım! Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu kabul buyur" diyerek diliyle ifade edilmesi müstehaptır.
* Niyet ettikten sonra,
"Buyur Allah'ım buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranlık sana mahsustur. Senin ortağın yoktur" diyerek telbiye getirir. Böylece ihrama girmiş ve ihram yasakları başlamış olur.
* Mekke'ye varıncaya kadar vasıtalara binişte ve indiği yerde, kafilelerle karşılaştığında, şehirlere girdiğinde, akşam ve sabah, gece ve gündüz, vasıtada, yürürken, otururken, yatarken, ayakta iken, inişte, yokuşta, mekan değiştikçe ve farz namazların arkasından her fırsatta telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerife yüksek sesle söyleyerek yolculuğuna devam eder.
* Telbiyeyi her söyleyişte üç defa tekrarlamak, sonra tekbir, tehlil ve salâvat-ı şerife okumak müstehaptır.
* Mekke'ye yaklaşıp Harem bölgesine girince
"Allah'ım! Burası senin haremindir, emin kıldığın yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullarını dirilttiğin gün beni azabından güvende kıl, beni dostlarından ve itaatkâr olanlardan eyle" diye dua eder.
* Mekke'ye abdestli girmek sünnet, gündüz girmek müstehaptır.
* Mekke'de otele veya eve yerleşip dinlendikten sonra mümkünse boy abdesti, mümkün değilse abdest alır, yaya veya vasıta ile Mescid-i Harem'e gider. Yolda tekbir, tehlil, telbiye ve salavat-ı şerife getirir. Tevazu ve saygı ile
"Allah'ım! Rahmet kapılarını bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru" diye dua ederek Mescid-i Harem'e girer.
* Beytullah'ı görünce üç defa tekbir ve tehlil getirir ve şu duayı okur.
"Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, Her türlü övgü Allah'a mahsustur, Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah'ım! Bu senin Evindir. Onu Sen yücelttin, Sen şereflendirdin, Sen değerli yaptın. Onun yüceliğini, şerefini ve değerini artır. Ya Rabbi! Onun değerini artıran, onu şereflendiren, ona saygı gösteren kimsenin şerefini, saygınlığını, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini artır. Allah'ım! Sen selamsın ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy, ey Celal ve ikram sahibi Allah'ım! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün"
* Bildiği başka duaları da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser.
Hacer-i Esved hizasına gelir, yönünü ona döner, ellerini omuz hizasına kadar kaldırıp "Bismillah, Allahu Ekber" diyerek Hacer-i Esved'i selamlar, tekbir, tehlil ve tahmid getirir. Kalabalık değilse ve kimseye eziyet vermeyecekse Hacer-i Esved'i öper, kalabalık ise Hacer-i Esved'i öpmez. İstilam, sünnet, insanları itip kakmak ve eziyet vermek günahtır. Sünneti ifa etmek için günah işlenmez.
* Umre tavafı yapmaya niyet eder. Niyetini,
"Allah'ım! Senin için umre tavafını yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaştır ve kabul eyle" diyerek yapması müstehaptır.
* Tavafını, Ka'be'yi soluna alıp Hatim'in dışından dolanarak yapar. Her şavtta Rükn-i Yemani ve Hacer-i Esved'i uzaktan "Bismillah, Allahu Ekber" diyerek istilamda bulunur. Hacer-i Esved'i istilam, sünnet, Rükn-i Yemani'yi istilam ise müstehaptır. Rükn-i Yemani öpülmez, diğer köşeler istilam edilmez.
* Tavaf sırasında mesnun duaları veya bildiği duaları okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur'an okur.
* Tavafın ilk dört şavtı farz; tavaf'ı cünüp, adetli ve nifas halinde değilken ve abdestli olarak yapmak, avret yerlerini örtmek, tavafı Ka'be'yi soluna alarak yapmak, tavafa Hacer-i Esved hizasından başlamak, tavafı Hatim'in dışından dolanarak yapmak, gücü yetenin tavafı yürüyerek yapması ve şavtı yediye tamamlamak vaciptir. Bunlardan biri terk edilirse dem gerekir.
* Tavaf'ta ıztıba' ve ilk üç şavtta remel yapar.
* Tavaf yedi şavta tamamladıktan sonra "Mültezem"de ve Hatim'de dua eder. Mümkünse Makam-ı İbrahim'in arkasında değilse uygun bir yerde iki rekat "tavaf namazı" kılar, bu namazı kılmak vaciptir. Namazdan sonra dua eder, peşinden zemzem içer ve Hacer-i Esved'i istilam eder.
* Umrenin sa'yini yapmak üzere Safa'ya gider. Yönünü Ka'be'ye döner, tekbir, tehlil, tahmid ve salât-ü selam getirir, dua eder. Sa'y yapmaya niyet eder. Niyetini,
"Allah'ım! Senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa'yini yapmaya niyet ediyorum" diyerek yapması müstehaptır.
* Sa'yini yedi şavt olarak Safa'da başlayıp Merve'de bitirir. Sa'y yaparken mesnun duaları veya bildiği duaları okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur'an okur. İki yeşil ışık arasında "hervele" yapar. Sa'yi tamamlayınca Merve'de dua eder.
* Umre'nin sa'yi vaciptir. Terk edilirse dem gerekir.
* Berberde veya evde veya otelde saç tıraşı olur veya saçlarını kısaltır, böylece ihramdan çıkar ve bu şekilde umre ibadetini yapmış olur.
* Kadınlar, remel ve hervele yapmazlar. Tekbir, tehlil ve telbiyede seslerini yükseltmezler. İhramdan çıkmak için saçlarının ucundan parmak ucu kadar kesmeleri yeterlidir. Kadınlar adetli iken tavaf yapmazlar.

(Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İlmihali ve Umre Rehberi kitaplarından faydalanılarak hazırlanmıştır)

Medine-i Münevvere’yi Ziyaretin Önemi
Medine vahyin en çok indiği mübarek beldedir.
İslam tarihinde önemli olayların cereyan ettiği yerdir.
Peygamber Efendimizin (sas) eşlerinin, çocuklarının ve 10 bini aşkın sahabe-i kiramın medfun olduğu kutsal şehirdir.
MESCİD-İ NEBEVİ
•    Mescid-i Nebevi, Hz. Peygamber’in Mescidi demektir.
•    Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak bu mescidi inşa ettirmiş inşasında bizzat çalışmıştır.
•    Mescid-i Nebevi, muhacir ve ensar kardeşliğinin, birlik ve beraberliğin en üst sevide yaşandığı mekandır.
•    Aynı anda yaklaşık 1 milyon kişinin ibadet edebildiği ve Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu mesciddir.
Mescid-i Nebevi’nin Fazileti
 “Ancak üç mescid (cami) için yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, benim şu mescidim ve Mescid-i Aksa.”  (Buhari, Müslim)
“Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç diğer mescitlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir.”  (Buhari, Müslim)
Medine’de Olmanın Adabı
Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. (Hucurat, 2) 
Medine’de Olmanın Adabı
Burada (Medine-i Münevvere’de) herkes edeple gezsin, herkese hüsn-ü zan etsin diye, böyle bir hal var. Hiç belli olmaz. İşçidir, tamircidir, hamaldır; ama Allah’ın veli kuludur.  Aman yavrum, burada kimseye kusur bulma, kendi kusurunu gör. Her gördüğünü Hızır bil, her geceyi Kadir bil oğlum..!»                                 (Konyalı Hacıveyiszade)
Sakın terk-i edepten kûy-i mahbûb-i hüdadır bu, 
Nazargâh-ı ilahidir, makam-ı mustafadır bu,
Murâd-ı edep şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metâf-ı Kudsiyandır cilvegâh-ı enbiyâdır bu  
     NABİ
Kabr-i Şerifi Ziyaret Etmenin Fazileti
Kim ölümümden sonra  benim kabrimi ziyaret ederse, beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur.” (Beyhaki, Taberani)
Her kim kabrimin başında bana salatü selam getirirse ben onu aracısız olarak işitirim. Her kim de benden uzakta bana salatü selam getirirse melekler onu bana ulaştırır.
(Müsned)
«Kim, gönlünde beni ziyaretten başka hiçbir düşünce bulunmaksızın, beni ziyarete gelirse, kıyamet günü ona şefaatçi olmak benim üzerimde bir hak olur»
(Taberânî) 
Ravza-i Mutahhara
«Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir.»                                 
(Buhârî, Müslim) 
Kabr-i Şerifi Ziyaret Etmenin Adabı
Mümkünse gusledilir.
Temiz bir kıyafet giyilir.
Resûlullah’ın (s.a.s) civarında bulunulduğu ve onun huzuruna varılacağı düşünülerek Mescid-i Nebî'ye gidilir.
Salavât-ı şerife okunur, yaklaştıkça salavat arttırılır.
Besmele ile ve sağ ayakla Mescid-i Nebeviye girilir.
Kerâhet vakti değilse, "Ravza-i Mutahhara’da veya uygun bir yerde iki rekât "tahiyyetü'l-mescid" namazı kılınır ve dua edilir. 
İki rekat şükür namazı kılınır.
Sonra Peygamberimiz (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (r.anhuma) Efendilerimiz ziyaret edilerek selamlanır.
Ziyaret Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bağırarak selâm verilmez.
Yanında yüksek sesle dua edilmez. 
Saygısız ve edebe uymayan davranışlarda bulunulmaz.
Duvarlarına el sürülüp öpülmez.
Kabr-i saâdete karşı kesinlikle secde edilmez.
Uygunsuz hal ve hareketler yapılmaz. (cep telefonu vb.)
    Bu tür davranışlar çirkin ve mekruhtur. 
Medine’de Yapılması Tavsiye Edilen İbadetler
Beş vakit namazı ve cuma namazını Mescid-i Nebevi’de cemaatle kılmak
Vaktimizi; Mescid’i Nebevi’de zikir, dua, tesbih,  Kuran tilaveti, salat-ü selam, kaza ve nafile namaz gibi ibadetlerle değerlendirmek
Fırsat buldukça Peygamber Efendimizi ve sahabe-i kiramı ziyaret edip onları selamlamak
Medine’de 40 Vakit Namaz
Yukarıda da ifade edildiği gibi Hz. Peygamberi ziyaret etmek, mescidinde namaz kılmak ve ona çokça selat-ü selam getirmek Mescid-i Nebevi’de yapılması uygun olan en faziletli davranışlardır.
Fakat Mescid-i Nebevi'de kırk vakit namaz kılmak hac veya umre ibadetleri için gerekli olan şartlardan olmadığı gibi ziyaretin gereklerinden biri de değildir.
Dolayısıyla Medîne-i Münevvere'de sekiz gün kalmak gibi bir zorunluluk da yoktur.
Konu ile ilgili rivayetler uzmanlar tarafından zayıf olarak nitelendirilmektedir.

   (Bu bölüm Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Hazırlık Kursları Çerçevesinde hazırlanan sunumlardan istifade edilerek hazırlanmıştır)